‘Şemsiye protestolarından’ sonra gelen erken seçimin cezası kesildi

Hong Kong’da Muhaliflerin Ön Seçim Davası Sonuçlandı, Cezalar Açıklandı

Çin’in Hong Kong Özel İdari Bölgesi’nde 47 muhalif milletvekili ve aktivist, 2020 yılında düzenledikleri izinsiz ön seçim nedeniyle yargılandıkları davada cezalarını öğrendiler.

Mahkeme, seçim organizasyonunu düzenleyen eski hukuk profesörü Benny Tai Yiu-tin’i 10 yıl hapis cezasına çarptırırken, ön seçimde aday olan diğer 44 sanık ise 4 yıl 2 ay ile 7 yıl 9 ay arasında değişen cezalar aldı. İki sanık ise suçsuz bulundu.

Mahkeme, gayriresmi ön seçimin muhalefetin Yasama Meclisi’ni ele geçirme amacını ve hükümetin meşruiyetini sarsma çabalarını gerekçe göstererek cezaların infazına karar verdi.

Hong Kong’da 11-12 Temmuz 2020 tarihlerinde gerçekleşen ön seçime 610 binden fazla kişi katılmıştı. Ancak merkezi hükümet ve dönemin Baş Yöneticisi Carrie Lam, seçimin Ulusal Güvenlik Yasası’nı ihlal ettiğini öne sürmüştü.

Muhalifler, Ulusal Güvenlik Yasası kapsamında “hükümeti devirmeye teşebbüs” ile suçlanarak gözaltına alınmıştı. 2020 yılında yürürlüğe giren bu yasa, vatana ihanet ve devleti yıkmayı amaçlayan eylemleri suç haline getiriyor.

Ulusal Güvenlik Yasası ve Etkileri

Ulusal Güvenlik Yasası’nın başlamasıyla birlikte muhalefet siyasetçileri, gazeteciler ve aktivistlere yönelik yargılamalar hız kazandı.

Pankartta: “İyiler her daim kazanacak, kötüler her daim kaybedecek”

Yasa kapsamında 100’den fazla muhalif hakkında soruşturma başlatılmış ve birçok sivil toplum kuruluşu ile medya kuruluşu faaliyetlerini durdurmak zorunda kalmıştı.

Hong Kong, 1997’de İngiltere’den Çin’e devredilirken 2047’ye kadar özerk bir yönetim vaadi almıştı. Ancak Pekin yönetimi, son yıllarda yaptığı yasal değişikliklerle bu özerkliği erozyona uğratmış ve Hong Kong’a anakara Çin’de uygulanan sansürleri getirmiştir.

Özerklik statüsünün zayıflaması ve Ulusal Güvenlik Yasası’nın uygulanması, Hong Kong’un demokratik haklarına zarar vermiştir.

Bölgenin Çin’in merkezi yönetimine daha fazla entegre olması, “tek ülke, iki sistem” modelinin geleceğine ilişkin uluslararası endişeleri artırmaktadır.

2019 Protestoları ve Sonrası

Bu tutuklamalar, 2019’daki Hong Kong’daki öğrenci protestolarına dayanmaktadır. Protestolar, Çin tarafından suçlu kabul edilen kişilerin Çin anakarasına iadesini kolaylaştıran yasa tasarısına karşı başlamış ve daha geniş bir demokrasi hareketine dönüşmüştü.

Öğrenciler, özgürlüklerini ve özerkliklerini korumak amacıyla yürüyüşlerde yer almışlardı. Üniversite kampüsleri, protesto etkinliklerinin merkezleri haline gelmişti.

Bu protesto sırasında, öğrencilerin MOBESE kameralarını engellemek için kullandığı şemsiyeler ön plana çıkmıştı. Kimliklerini gizlemek için şemsiyeler kullanan öğrenciler, polisle çatışmıştı.

Binlerce genç, polisle çatışmalara girerken, özgür bir Hong Kong talebiyle mücadele etmişti. Ancak Pekin’in uyguladığı Ulusal Güvenlik Yasası bu hareketi durdurmuş ve baskıyı artırmıştır.

Bir öğrenci lideri, yasa yürürlüğe girmeden önce, “Hükümet bizim sesimizi kesmek istiyor ama özgürlük ve demokrasi için mücadele etmeye devam edeceğiz” demişti. Ancak yasa, protesto hareketini büyük ölçüde durdurmuş ve Pekin’in nüfuzunu artırmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir